Büyük şehirlerde yaşamak ,zamanla insanları mekanikleştiriyor.Genç yaşlarda, henüz çocuklar küçükken belki bunun farkına varılmıyor.Varıldığı zamanda bazı şeyler için geç kalınmış oluyor.
Ben etrafımdaki gençlere bakıyorum...üzülüyorum..Çoğunun gözlerinde yaşam ışığı kalmamış..mutsuz...pek çoğu hastalık hastası ve hatta panik atak...en güzel zamanlarını kara kara düşünerek geçiriyorlar..
Çiftlerin uyum içinde olması ,ya da olmaması belki en baş sorun...Bugün geldiğim noktada,ben olsam ne yapardım diye düşünmeden edemedim..
Herhalde önce elimdekileri önüme koyardım..eşimi karşıma alırdım..Birlikte bizi sağlıklı tutacak yaşam tarzını belrlerdim..
Öncelikle şehirden kopma söz konusu olmuyorsa,iş ve ev arası mesafenin en aza indirilmesi böylelikle trafikde geçen sürenin azaltılması en önemli faktör..
Şehirden 1 saatlik mesafeler de gayet pratik doğayla iç içe bir ev sahibi olarak,orada hayvanlar,ağaçlar arasında ruhumu besleyecek bir ortamda 2 günlük kaçamaklarla kendimi yeniliyerek şehre dönerdim..
Şimdi kendi çocuklarımın oooo dediğini duyabiliyorum...Onlar çevre ve çocukların okul çarkı içine maalesef girmiş bulunuyor...ve gözümün önünde o çarkın insafsızca onları da öğüttüğünü görüyorum...
Bense hala yukarda yazdıklarımı yaşama geçirememiş biri olarak,hiç olmazsa ufak kaçamaklarla kendimi sağlam tutmaya çalışıyorum...Başarılı mıyım dersiniz?.......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder