19 Kasım 2013 Salı

.......KARDEŞ



              Kardeş ,insanın seçme şansı olmadan çok yakın bağlarla bağlı olduğu bir varlık...ne mutlu birbiri için kalbi çarpan ,tek yürek olmuş kardeşlere...şükür ki; ben bu mutlu kişilerdenim ....Hani derler ya ayağı taşa çarpsa canım yanar...işte benim ki de o türden..
           Çocukluk zamanları,yani aynı evde olduğumuz o kısa zamanları hatırlıyorum...Topu topu 17-18 yıldan bahsediyorum,saç saça baş başa olduğumuz dönemler....evet evet yanlış okumadınız...saç saça ,baş başa dedim...
           Biz iki erkek ,bir kız  ,üç kardeşiz...2 büyük ki; aramız 1 yaştır,adeta birbirimizle  düşman gibiydik...Sebep birbirimizin eşyalarını kullanmaktı...o saklar,ben saklardım...ne zaman ki ; diğerinin kullandığını fark ederdik,işte kıyametin koptuğu an .....Küçük kardeşimiz etliye,sütlüye pek karışmazdı ama bazı bazı politik davrandığı da olmaz değildi..yani kimin eli kuvvetliyse ondan taraf olurdu..
          O günler çok çabuk geçti...ben okumaya Ankara ya,o da Almanya ya gidince evimizin sefasını sürmek en küçük kardeşimize kaldı desem abartmış olmam sanırım..Zaten Ankara günlerimle birlikte okul, evlilik,çocuk gibi hepsi başlı başına bir dönem olması gereken zamanların tamamını birden yaşamaya başlayınca...ağır abla durumum da başlamış oldu....
         Insan  birçok sıfatlara sahip olunca ,üniversite öğrencisi,eş,anne gibi ,öyle bir olgunlaşıyor ki;  işte ben de 19 yaşında aynen öyle olgunlaşdım..hele hele üstüne üstlük birde ağır ağbi bir eşe sahip olunca varın seyreyleyin gerisini....
         Kardeşlerimin ,en kıymetlilerimin başında geldiğini, babacığımı vakitsiz kaybettiğim an anladım..o zaman artık ablalık duygusu galebe çaldı...
         Yaş ilerledikce duygular daha da pekişiyor..en büyük ben ,sanki şu anda en küçükleriymişim gibi ,onlar tarafından koruma altına alınmış  hissediyorum..Bu duygu harika bir duygu....ama bu koruma duygusunu iki erkek evladım da bana yaşatıyor..eşimi saymama gerek yok,o zaten tam bir Adana/Kozan insanı.....
      On gündür kardeşimi evimde misafir etmenin tarifsiz mutluluğunu yaşadım..eskileri konuştuk,kah güldük,kâh duygulandık....pazar akşamı gittiğimiz yemekte beraber dans ettik😄eğilip kulağıma babamla da böyle dans ederdiniz dedi...evet babamla da öyle dans ederdik....
....Bugün onları  evlerine ,çocuklarının yanına yolcu ettim,yolları açık olsun...bense tatlı bir burukluk içinde duygularımı paylaşmak istedim...
   Sahip olduğumuz değerlerimizin yaşarken farkına varmak gerek..burdan alacağınız haz,ruhunuzu besleyecek,güzel duygularla beslenmiş ruh ,ışıl ışıl yüzünüze yansıyacak...işte yaşamak.......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder